Gözün Kornea Dokusunun sivrileşmesi ve incelmesi ile karakterize olan ilerleyici kollejen doku hastalığıdır. Keratokonus hastalığının en önemli belirtileri; devamlı değişen gözlük numaraları, artan myopi ve astigmat; gözlüğe rağmen net görememe; alerji, kaşıntı ve ovalama, ışıkların etrafında dağılmalardır. Nedenleri; Genetik ve çevresel faktörler yani kaşıma ve ovalama ile yapılan travma sayılabilir. Tanı yöntemlerinde korneanın topografik resimlerinin değerlendirildiği özel tetkik araçlarından faydalanılır. Erken tanı , tedavi öncesi ve sonrası takip en az tedavi kadar önemlidir. Genç ve kaşıma- ovalama şikayeti olan hastalarda daha hızlı ilerleme olur. Türkiye gibi güneşin, tozun yoğun olduğu ülkelerde daha sık görülür.

Keratokonus gözün en önde yerleşimli saydam tabakasının yani kornea nın, ilerleyici incelme ve sivrileşmesiyle görülen hastalığıdır.

Genellikle ergenlik döneminde başlayan hastalıktan hastalar 20’li yaşlarında haberdar olurlar. 20–40 yaş arasında ilerleme gösterip 40 yaştan sonra durağan döneme girer. Günümüzde keratokonus hastalığı batı toplumlarında her 2000 kişiden birinde gözlemlenmektedir. Keratokonus’un görülme sıklığı her geçen yıl daha da artmaktadır. İlerleyen miyop ve astigmat, kornea incelmesi ve sivrileşmesi ile belirti vermeye başlayan keratokonus hastalığına, çok özel tetkiklerle erken dönemde teşhis konulabilir.