Gözyaşı Sistemi Bozuklukları
Gözyaşı Sistemi
Gözyaşı, gözün üst dış kısmındaki ana bez ile gözün beyaz kısmı üzerinde bulunan yardımcı bezlerden salgılanır. Göz yüzeyinde dağılarak kayganlık, koruma ve berraklık sağlar. Daha sonra göz kapaklarının burna yakın kısmında altta ve üstteki halk arasında pınar diye bilinen iki delikten girerek küçük kanallardan gözyaşı kesesine dökülür. Buradan da birbaşka kanal ile burun içine iletilir.
Kuru Göz
Gözyaşı iki yolla üretilir. Bunlardan biri gözyaşının yavaş ve sabit bir hızda üretimidir ve normal göz kayganlığını sağlar. Diğeri ise gözün uyarılmasına veya duygusal duruma cevaben fazla miktarlarda gözyaşı salınmasıdır. Bazı kimselerde gözün rahat etmesini sağlayacak ölçüde gözyaşı salgısı olmayabilir. Bu duruma kuru göz denir.
Kuru gözün belirtileri:
- Gözlerde batma ve yanma;
- Kaşıntı;
- Gözlerde yapışkan salgı;
- Sigara dumanı veya rüzgarda gözlerde rahatsızlık;
- Aşırı sulanma;
- Kontakt lens kullanımında zorluk.
Kuru bir gözden aşırı sulanma olması anormal gözükmektedir, fakat gözde kayganlığı sağlayacak gözyaşı yoksa göz rahatsız olur ve uyarılır. Böylece aşırı gözyaşı salgısı meydana gelir ve bunu, gözün drenaj sistemi kaldıramadığı için gözden dışa akar.
Kuru gözün sebepleri
Yaşlanırken normalde gözyaşı üretimi azalır. Kuru gözün her yaşta her kişide meydana gelebilmesine rağmen bayanlarda daha sık görülür. Bu, özellikle menapoz sonrası için geçerlidir. Artritte de kuru göz, bunun yanı sıra ağız kuruluğu olabilir. Kuru göz, ağız kuruluğu ve artrit birlikte Sjogren sendromunu oluşturur. Pekçok ilaç da kuru göze sebep olabilir. Bunlardan bazıları idrar artırıcı ilaçlar, kalp ilaçları, tansiyon ilaçları, glokom ilaçları, allerji ilaçları, uyku hapları, sinir ilaçları ve ağrı kesicilerdir. Bu ilaçlar sıklıkla kullanıldığı için kuru göz durumu ya tolere edilir ya da "suni gözyaşları" ile tedavi edilir. Bu nedenle kullandığınız tüm ilaçları doktorunuza söylemeniz gerekir. Kuru gözü olan kimseler tüm göz ilaçlarının yan etkilerine daha çok hassasiyet gösterirler. Örneğin bazı göz damları ve suni göz yaşı preparatlarındaki koruyucular gözü rahatsız edebilir. Özel, koruyucu içermeyen suni gözyaşları gerekebilir.
Kuru göz nasıl teşhis edilir?
Basit bir göz muayenesi ile kuru göz tanısı konabilir. Bazen gözyaşını ölçen testler gerekebilir. Schirmer gözyaşı testinde alt kapağın iç kısmına filtre kağıt parçaları konur ve değişik şartlarda gözyaşı üretimi ölçülür. Diğer bir testte göze floresein veya Rose Bengal isimli boyalar damlatılarak belli boyanma şekilleri araştırılır.
Kuru göz nasıl tedavi edilir?
Göz yaşı eklenmesi: Suni göz yaşları normal gözyaşına benzer. Bunlar gözü kayganlaştırır ve nemlendirir. Suni gözyaşlarındaki koruyuculara duyarlılığınız varsa koruyucusuz suni göz yaşları kullanabilirsiniz. Iki saatten daha kısa aralarla damla damlatma ihtiyacı hissediyorsanız koruyucu içermeyen göz yaşlarını kullanmanız daha iyi sonuç verebilir. Ayrıca alt kapağın içine günlük olarak yerleştirilen ve tedrici salınım gösteren katı gözyaşı preparatları da mevcuttur. Gözyaşı preparatlarını günde istediğiniz sıklıkta kullanabilirsiniz.
Bandaj kontakt lens: Göz yüzeyinde hastayı ileri derecede rahatsız eden bozukluklar meydana geldiğinde tercih edilir, fakat bu esnada da yine gözyaşı damlalarının kullanımına devam edilir.
Gözyaşının korunması
Gözün kendi salgısının korunması gözleri nemli tutmanın bir başka yoludur. Gözyaşı küçük bir kanal aracılığı ile gözden burna geçer. Göz doktorunuz bu kanalların ağzını geçici veya kalıcı olarak tıkayabilir. Böylece kendi gözyaşınız korunur, hem de suni gözyaşının etki süresi uzatılmış olur.Gözyaşı kanallarının tıkanması bazı tıkaçlar, yapıştırıcılar veya elektrokoter ile yapılır. Bunlardan bir kısmı geçici, bir kısmı kalıcı etki gösterebilir. Doktorunuz durumunuza göre bunlardan birini seçer ya da geçici yöntemlerden birini uyguladıktan sonra gözünüzde fazla sulanma meydana gelmezse kalıcı bir girişime geçebilir.
Diğer metodlar
Gözyaşı da diğer sıvılar gibi buharlaşır. Bu buharlaşmayı önlemenin çaresine bakılabilir. Kışın ev içinde sıcaklık arttığında radyatöre su konarak havanın nemlenmesi sağlanabilir. Rüzgarlı havalarda çevresel koruması olan gözlükler kurumayı azaltır.Kuruluğa sebep olan aşırı sıcak oda, saç kurutucular veya rüzgar gibi her faktörden kuru göz hastasının kaçınması gerekir. Sigara içilmesi de zararlıdır.Kuru gözlü bazı hastalar sabahları gözlerini açamamaktan yakınırlar. Geceleri bir suni gözyaşı merhemi kullanılarak bu şikayet giderilebilir. Merhemi geçici görme bozukluğuna yol açtığı için mümkün olduğu kadar az kullanmaya çalışın. Fakir ülkelerde ve özellikle çocuklar arasında A vitamini eksikliğine bağlı kuru göz sıktır. Stevens-Johnson sendromu veya pemfigoid gibi anormal durumların sebep olduğu kuru göz hastalarına A vitamini desteği pek fayda sağlamamaktadır.
Göz sulanması
Gözyaşı bezleri tarafından üretilen gözyaşı burna gönderilen gözyaşından fazla ise gözde sulanma, hatta kapakların dışına taşma meydana gelir. Soğuk, sıcak, ışık, ağlama, heyecanlanma, yorgunluk gibi durumlarda göz yaşarması olabildiği gibi bu durum bazı bozuklukların da belirtisi olabilir.
Göz sulanmasının sebepleri
Aşağıdaki nedenlerle gözde sulanma meydana gelebilir:
- Gözün yüzeyini örten beyaz tabakanın veya korneanın bozuklukları;
- Göz kapağı bozuklukları;
- Göziçi iltihapları;
- Göze yabancı cisim kaçması;
- Çocuklarda glokom (göziçi basınç yüksekliği);
- Gözyaşı kanallarındaki tıkanıklık veya darlıklar
Gözyaşı kanallarındaki tıkanıklık nasıl tespit edilir?
Detaylı bir muayene ile göz sulanmasının diğer sebepleri dışlandıktan sonra gözyaşı deliklerinden ucu sivri olmayan bir iğne girilerek sıvı verilir, hasta sıvının genzinden geldiğini ifade ediyorsa kanallar açıktır, aksi takdirde kapalıdır. Doktorunuz kanalın kapalı olduğundan emin olmak ya da tıkanıklığın yerini tespit edebilmek için ilaçlı bir film isteyebilir.
Gözyaşı kanallarındaki tıkanıklık nasıl açılır?
Bebeklerde bu kanalların tıkanıklığı veya darlığı sık rastlanan bir durum olup bir yaşına kadar genellikle açılır. Bu zamana kadar açılmadığı takdirde genel anestezi altında sonda uygulaması yapılır. Bununla başarı elde edilemezse ileri yaşlarda (4 yaşından itibaren) ameliyat yapılır. Erişkinlerde genellikle ameliyat tercih edilir ve bunun ileri yaşlara bırakılmamasında fayda vardır. Tıkanıklık seviyesine göre teknik değişir ve bazan tüp uygulaması gerekebilir. Bu takdirde tüp uzun süre(en az 8-10 ay) gözde bırakılır.